o yanda gönlümdü

vurulup
en talihsiz göğünden ömrün
vehmine veri verip elini
hırpansın dövülgen kanın
aperitif öykünmeler
kalkınmalar arasında
mağrib’i
göğsünde yılmadan taşıdı
sadrı yarık cenîn
ve sanrılar
sancılara gark oldu
ilkdördünde
ay
hilalim olup
geçiverdi ağzımdan
oltasındaymışçasına
bir rasyonalistin
tepindim
orda o sıra
olamaz dedim
olamaz bütün
olamaz her şey madde
solungacım oldu izan
Afâki ve içli
eklektik ve sönük
düşüncelerim üstünde bahr
ve bahtımın esrik yanında
barutu hümanizm olan
kurşunlar
geçiyor içimden
geçiyor yumruk
içinde sefalet
içimde ihanet
içerde kuyu
gayri ihtiyari idrak
ama hayır
hiçbiri
sesli harf değil asla
benim burada
Ağladığım ertesilerden*

Yaprakiçi Sorgular

Sabah mesai
Gülhane yaprak püskürtücüleri
Kontratlı , tapulu köpekler
Ve yaprakiçi sorgularım
Aynı güzeliğe koşmak gibiyim her gün

Raylı hattın beni kusmasını ve bir çınarın üzerime yıkılmasını beklerim
Oysa adımlarım asimetrik ve müsterih
askeri depoda
bir karganın beynimi deştiğini
hayal eder dururum
Dehlizimsi içim ve yürüdüğüm arazide
bir yavru kediyi yerken gördüm bin karganın
Kargalardan çok kediden korktuğumu
şimdi nasıl izah edeyim

3 rebabı aynı anda çalarsan
3 ünden de ayrı ses gelir
Belki ben bir ceviz ağacı değilim
Gülhane parkında ama
Kafamda çok ceviz kırdı kargalar
En nihai son mesai bitiş
Bilmem kaç bin iç çekiş ve bandrol

Gülhane turist rehberi
İpotekli , hacizli gülüşler
Ve daldan düşer sorgularım

Seçimler ve Tercihler

Onu ilk
Çağrışım,çağ dış(ıy)ım
Panoramik gözden öznel bakışım
Hayatın içeriği pek sarmadıysa
Dön bak duvara nefes deliklerini say
Doyasıya öykünmek istediğim cellatlar var
Dolasıya reçinelenmiş nükteler
Elemlerin içinde sarpa saran yaşımın
En sivri atarından kırıldım
Ki kırılmak burada da kırılmaktır,uzayda da ve darül İslamda da
En eksantrik kavgamı bu civarda ettim
Muhtemel ruhunuz duymadı
Bulmadı kimse kalbine sığan dünyayı
Ordulara lanse edilen ihyaların yerine
Tertipsiz bir meşe palamudu olmayı seçtim
Ne diyor hem şair
Her seçim bir kaybediştir

Onu ilk
Haykırışım,içim dışım materyalik evham kokuyorsa
Bakıp arkaya tarih deliklerini say
Say şayet rakam hesabı her şey
Kıyasıya dövüşmek istediğim bağnazlar var
Vurasıya sertleşmiş kafalar
Papirüsların içinde kendini yiyen yaşımın
En prensipli kalabalığından kırıldım
Kırılmak burada da kırılmaktır, Kerbelada da ve evde de
En azalmaz sancımı bu mevzilerde çektim
Muhtemel yaprağınız kımıldamadı
Matruşkaların linç çağı yerine
Nostaljik bir yara olmayı tercih ettim
Hem ne diyor şair
Her tercih bir vazgeçiştir

NEREDEN NEREYE

Bir Andromeda kuyruğuna takılan hayalden
Gerçeğin üstüne düşen gölgeye kadar
Pasifiğin en derin hortumundan
Hinterlandı en büyük limana uzanan bir hikayenin
En küçük yapı taşı sayılırız bizler evrenin
Demem o ki
Hegemonyanın tiryakisi
Gurebanın asabisi
Var mı bu alemde bizim gibi hakikisi

İnisiyatife gark olunan heveslerden
Bardağımdaki hibiskus çayına
İnadı isyanın atar damarından
Kendini toplayamayan toplar damarlarına
Kan ulaşıncaya kadar geçen sürede
Demem o ki
Bosna’nın sabileri
Filistin’in garibleri
Elinde taşla doğuyor yeni Yasinleri

Motorik evre

Motor yağı karıştı şebeke suyuna
Ondan bu robotik evremiz
Balataları yakmak deyimi harbi gerçekmiş
Allah diyen mekanizmayı yeni sürüm takmamış
Siber manyetik çağa merhaba de çocuk
Habeş kölelerinden daha moderniz daha metalik daha çabuk
Haleti ruhiyemiz yalnız şarteller atınca değişiyor
Vallahi 70 milyon kafelerde doymuyor
Yok muhabbet, merhamet, mahremiyet
Var yozlaşma,yontlaşma,yoklaşma
Alışma bu çağa
Alışma

Radyasyon karıştı havanın oksijen kısmına
Ondan bu motorik düşüncemiz
Aynılaş yada öl derler harbi gerçekmiş
Rasul diyen anakartı yeni nesil yadırgamış
Deist prospektüse merhaba de çocuk
Necaşiden daha güçlüyüz,daha heybetli,daha konuk
Post-modern gövdeler kusuyor ya kent
Genel izleyici kitlelerine göre bu bi dert
Yok zikir ,zeka,zekat düşünmüyor hiçbiri
Var külli endemik enkaz, eleştiri,entrika
Alışma bu çağa
Alışma

Ajitasyon

Solar o çiçekler, dökülüyor ya saçlarımız. Tepeleme duygular arşivinde kendini arayan sabînin sayhaları, nöropsikolojik dengesi kökten sarsılmış bir cemaatin optimist votkaları, Singapur’un sahilinde çekirdek çitleyen kabile. Sabote edilmiyor mu harbi kalpleriniz, aklınız ve dokunmatik telefonlarınız? Nüksediyor hayalime saçlarım,arşivler, dengesiz kabileler. Hangi boşluktan başlasın tabib tuğlamaya, hangi pandoranın hangi kutusu noelden fırlama.

Makro sosyolojik toplumların amel defterleri,defterlerin kırışmış sekülerik sayfaları. Muhtelif üzüntüleriniz ile cereyan eden bulgular. O bulguları takip eden Sherlock lar, Agatha lar ve Avcı lar. Boşverelim bunları

Hayat kısa, kuşları biri vuruyor.

Aşağı mahalle

Aşağı mahalleden
2 ceset çıktı dün
Modernizme kurban ettiğimiz insanlığımız
Ve cinnet geçiren Mecnun abinin naçiz vücudu
Mecnun abiye daha çok üzüldüler
Arkasından daha çok ağlandı
2 çamı daha devirdik
Aşağı mahallede

Aşağı mahallede
2 yangın çıktı dün
Terkedilmiş Leyuza’nın kalbinden geldi ilk kıvılcım
Diğeri doğalgazdan
Biz 2. Sini söndürmek için daha çok uğraştık
Uykusuz dahî kaldık
2. Yangın söndü külleri kaldı
Leyüza hâlâ yanıyor
Aşağı mahallede

Aşağı mahallede
2 sarsıntı oldu dün
İlki 9.3 şiddetinde itikadımızın faylarında zuhur etti
İkincisi birkaç evin enkazına sebep oldu
Sokakta yatıldı, harabelere ağlandı
İlkinde daha evsiz kaldık
Kimse farketmedi
Aşağı mahallede

Adı Müslüman olmaktır

Bir kameri geceden yeni güne doğmaktır
Yormaktır günü üstüne bir avuç molotof atmaktır
Taşlara, ahitlere, alın yazımıza
Cihada meyilli nükteler çakmaktır
Entegrasyon sıkıntılarını mumyalara sarmak,moderniteye karşı koymaktır
İkaz şırıngasını göğse hiddetle saplamaktır
Kast sistemini ters düz edip
Dimdik durmaktır adı
Adı Müslüman olmaktır

Olmaz mı olur

Olmaz mı olur
Dünya ekseninden çıkar
Bir adamın başına yıkılır
Yıkılır tüm olgular,dağlar ve dogmalar
Biri gelir magmadan kutupları anlatır
Herkes bu nutuğu pür dikkat dinler
Olmaz mı olur
Ben annemden hiç bahsetmem

Olmaz mı olur
Serumlara ilaç yerine haysiyet konur
İnsani indeksimiz %90 olur
Sorunlarımıza ortak çözümler buluruz
Çaylar insanları demler
Atlar semerleri ellerinde gezer
Olmaz mı olur
Annem beni anladı

Olmaz mı olur
Güneşin doğduğu yerden balçıklar sıvanır
Psikanalizden geçer tüm bünyeler
Ke enlem yekün(hiç olmamış gibi)
Tıbbi manifestolar söyler
Vapurlar tersten yüzer balıklar bulutlarda boğulur
Olmaz mı olur
Ben annemi çok sonra anladım

Spontane Akışın Stabil Nabzı

Sağımda duvar vardı ben hep solumdan kalkardım
Günler hatır gönülsüz 40 yıl kahvesiz günlerdi
Sözlerimizin bir manaya delâlet etmediği
Müstesna anlardandı
Statülerimize göre ayrıldık ilkin
Sonra mizaçlarımız oluştu
Karakterlerimiz birer sandalye çekip oturdu
Birbirine mütabık olmasa da her hücremiz
Spontane akışın stabil nabızlarıyız
Elhamdülillah

Kanım donardı ben can yanmasıyla ısınırdım
Hayat skalasında biz hangi griyiz hangi fildişi?
Doğal bir ayıklanma ile bu güne kadar gelmişiz
A canım yol yordam bilmeden ölüyor nicelerimiz
Biz hangi bilinçdışı varlığın hangi ürünü
Hangi normun yaptırımıyız?
Birbirine denk gelmese de her derdimiz
Pesimist gözlerin tesirsiz bakışlarıyız 
Elhamdülillah